Kırsal Mimarlığın “Miraslaşma” Süreci: Avrupa Açık Hava Köy Müzeleri Üzerinden Bir Değerlendirme
1İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, İstanbul
Mimar.ist Dergi 2020; 20(67): 40-51
Tam Metin PDF (Turkish)

Kırsal mimari mirasın korunmasına yönelik ilk yaklaşımların, yapıların özgün yerlerinden sökülerek halkın ziyaret edebileceği bir açık hava müzesine taşınması şeklinde uygulandığı bilinmektedir. Avrupa'da yer alan açık hava müzelerinin ilk örnekleri 19. yüzyılın sonlarında şehir merkezlerine yakın bir yeşil alan çevresinde inşa edilmiştir. Mimari koruma bilimi, 19. yüzyıldan itibaren tarihi çevreler, peyzajlar, kırsal alanlar ve kırsal mimariye ait anıtların korunmasına doğru evrilmiştir. Kırsal ortamlar ilk kez 1964 yılında Venedik Tüzüğü'nde korunması gereken tarihi eser olarak tanımlanırken, takip eden yıllarda doğrudan ya da dolaylı olarak kırsal mimari mirasın korunmasına ilişkin birçok tüzük ve diğer doktrinel metinler onaylanmıştır.
Bu makale, kırsal mimari mirasın hızlı kaybına karşı korunmasına yönelik ilk tepki ve çabaları tartışmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Avrupa'da açık hava köy müzelerinin gelişimi sadece mimari bağlamda incelenmemiş, aynı zamanda bu müzelerin arkasındaki itici güç olan tarihsel ve politik arka plan ve bu farklı dönemlerin değişen algıları da tartışılmıştır. Avrupa bağlamındaki yansımaların yanı sıra, Türkiye'deki açık hava köy müzelerinin tarihsel gelişimi ve mevcut durumu özetlenmiştir. Bu kavramı Türk bilim camiasına ilk kez tanıtan ve Avrupalı meslektaşlarıyla sıkı bağlantıları olan Hamit Zübeyir Koşar gibi özel tarihi şahsiyetlerin katkılarına da değinilmiştir. Çalışmada ayrıca, bu açık hava köy müzelerinin Türkiye'de kırsal mimarinin korunması için hala bir seçenek olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorusuna da yanıt aranmaktadır.


Rural Architecture Becoming a “Heritage”: A Review through European Open-Air Village Museums
1Istanbul Technical University, Faculty of Architecture, Department of Architecture, Istanbul
Mimar.ist Dergi 2020; 20(67): 40-51

Abstract

The first approaches in the preservation of rural architectural heritage are known to have been implemented in a way in which buildings were dismantled from their authentic location and relocated in an open-air museum that could be visited by the public. The first examples of open-air museums, which were located in Europe, were built around a green area near the city centers at the end of the 19th century. The science of architectural conservation has evolved from the 19th century onwards to the preservation of monuments to historical environments, landscapes, rural areas, and rural architecture. While the rural settings were first defined as a historic monument to be protected in the Venice Charter in 1964, many charters and other doctrinal texts related to the conservation of rural architectural heritage directly or indirectly have been approved in the following years.
This paper aims to discuss the first reactions and efforts for the conservation of rural architectural heritage against rapid loss. In this regard, the development of open-air village museums in Europe has been not only examined in architectural context but also the historical and political background and changing perceptions of these different eras, which were the driving force behind these museums, has been discussed. Besides the reflections of the European context, the historical developments and current status of the open-air village museums in Turkey have been summarized. The contributions of the special historical figures such as Hamit Zubeyir Kosar, who has first introduced this notion to the Turkish scientific community and has strict connections with his European colleagues, have also been mentioned. The paper also tries to answer the question, if these open-air village museums can still be considered as an option for the conservation of rural architecture in Turkey.