İkinci dünya savası sonrası, Türkiye ve dünya için siyasi, ekonomik ve kültürel yapının yeniden şekillendiği bir dönemdir. Türkiye, II. Dünya Savaşı ardından Amerika Birleşik Devletleri ile ittifak halinde olmuş ve Demokrat Parti iktidarıyla Batı’ya entegrasyonu hedefleyen yeni bir modernleşme çizgisi benimsemiştir. Bu süreçte mimari üretim, fiziksel çevrenin inşası ile birlikte modernleşme ideolojisinin bir temsil aracı olarak da konumlandırılmıştır. Hilton, Kervansaray ve Çınar Otel gibi yeni turizm ve rekreasyon yapıları, modern yaşam biçimi ve seçkin sosyal çevrelerin sahneye çıktığı mekânlar haline gelerek dönemin popüler yayını Hayat Mecmuası aracılığıyla görünürlük kazanmıştır. Söz konusu yapılar, çay saatlerinden yılbaşı balolarına kadar uzanan etkinliklerle, Batılı yaşam normlarının sembolü olarak dergide temsil edilmiştir. Bu makale, Hayat Mecmuası’nın 1956-1960 yıllarındaki sayılarında yer alan modern eğlence yapılarının kamusal temsillerini inceleyerek, Türkiye’nin mimari ve kültürel dönüşümü içinde değerlendirmeyi hedeflemektedir. Çalışma, mimarlığın form ve işlevle birlikte ideolojik ve sosyal aidiyet de üreten bir alan olduğunu vurgulamakta; bu bağlamda mimari mekânlar ile basın organları arasında kurulan temsil ilişkisinin Türkiye modernleşmesindeki rolünü tartışmaktadır.
Abstract
The period following the Second World War marked a time of significant political, economic, and cultural restructuring for both Türkiye and the broader world. In the aftermath of the war, Türkiye allied itself with the United States and, under the rule of the Democrat Party, adopted a new modernization trajectory aimed at integration with the West. During this process, architectural production was positioned not only as a means of constructing the physical environment but also as a medium through which the ideology of modernization was represented. New tourism and recreation facilities such as the Hilton, Kervansaray, and Çınar Hotels emerged as prominent venues where modern lifestyles and elite social circles were staged, gaining visibility through the popular periodical Hayat magazine. These structures, through events ranging from afternoon teas to New Year’s Eve balls, were represented in the magazine as symbols of Western norms of living. This article aims to examine the public representations of modern entertainment venues featured in Hayat between 1956 and 1960, situating them within the broader architectural and cultural transformation of Türkiye. The study emphasizes that architecture, beyond its formal and functional dimensions, also produces ideological and social affiliations, and explores the role of representational relationships between architectural space and print media in the context of Turkish modernization.