Son dönemde, özellikle İstanbul'un tarihi yarımadasında inşa edilen mimari rekonstrüksiyonlar için kullanılan Arapça bir kavram olan “ihya”, mevcut muhafazakâr iktidar tarafından gündelik dile yerleştirilmiştir. Bu bağlamda bu makale, özellikle siyasi ve ekonomik dürtüler ve çıkarlar doğrultusunda hayata geçirilen rekonstrüksiyonların eleştirisi için kullanılabilecek “hafıza, tarih, mekân, psikanaliz, şiir” başlıkları altında sınıflandırılmış beş yeni kavram önermeye çalışmaktadır. Ayrıca bu yeni kavramlar üzerinden, salt güncel politik söylemlere ve ideoloji temelli hesaplaşma atmosferine hizmet etmek üzere araçsallaştırılan ve dinsel bir aura ile taçlandırılan bu yeniden inşaların profan bir alegorisinin üretilebilme olasılığını tartışmaya açmaya çalışıyor.
Bu yeni kavramlar sırasıyla “acbu'z-zeneb” (kıyamet günü insanın yeniden dirilmesi için kullanılan maddi çekirdek), “lapsus historiae” (tarihin atlaması), “retrotopia/anatopia” (geçmişe yönelik bir ütopya/bir mekânın çarpıklığa yol açan dönüşümü), “pedonalgia” (çocukluğa yönelik aşırı duygusallık) ve “arûzsuzluk (şiirde ölçüsüzlük)” (şiirsellik ile mimarlık arasındaki uyumsuzluk).
Abstract
Recently, “ihya”, Arabic concept for architectural reconstructions built especially in the historical peninsula of Istanbul, is embedded into the everyday language by present conservative government. In this context, this article tries to propose five new concepts classified under the titles “memory, history, place, psychoanalysis, poetry” which may be used for a criticism of reconstructions especially actualized in accordance with political and economical drives and profits. It also tries to debate the possibility of the production of a profane allegory of these reconstructions -instrumentalised solely for serving current political discourses and ideology-based reckoning atmosphere, and crowned with a religious aura- via those new concepts.
These new concepts respectively are “acbu’z-zeneb (material core used for the resurrection of human during judgement day)”, “lapsus historiae” (a lapse in history), “retrotopia/anatopia” (a utopia directed towards the past/reversion of a place causing a distortion), “pedonalgia” (an extreme sentimentality for childhood), and “arûzsuzluk (measurelessness in poetry)” (lack of harmony between poetics and architecture).