Günümüzde İstanbul'daki kentsel dönüşüm projeleri sürdürülebilirlik ve kamusallık kavramlarından uzaktır. Bu bakış açısı altında Fikirtepe Kentsel Yenileme, İstanbul Finans Merkezi ve Kuşdili Projeleri oldukça tartışılmıştır. Ancak bu kentsel dönüşüm projeleri kamusallık perspektifi altında Kurbağalıdere ile mekânsal olarak kesişmekte ve önemli bir mekânsal ilişki bulunmamaktadır. Kamusal alanlar, mekânsal ayrışma ile mücadelede önemli araçlar olarak kabul edilmektedir. Kurbağalıdere boyunca devam eden ıslah projeleri ve planları, bütüncül olmayan, doğal ve kamusal alanlardan yoksun ve sadece dönüşüm projesinin alan sınırlarını dikkate alan projeler olarak değerlendirilebilir. Bu kentsel dönüşüm projeleri, Kurbağalıdere boyunca Ataşehir ve Kadıköy'de yapılan diğer kentsel dönüşümlerle ilişkili olarak, derenin doğal önemini dikkate almamaktadır. Ancak Kurbağalıdere Su Havzası gibi kamuya açık doğal kentsel alanların potansiyelini değerlendirirken doğal alan koruma temelli bütüncül bir yaklaşım kentin sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli görünmektedir. Bu bakış açısıyla, Fikirtepe Kentsel Yenileme Projesi ve İstanbul Finans Merkezi Projeleri gibi mega projeleri de içeren ve kentsel alanlarda ayrışmaya neden olan kentsel dönüşüm projeleri ile kentin sürdürülebilirliği için büyük önem taşıyan doğal alanlar arasındaki mekânsal ilişki ele alınmalı, kamusallık ve doğal alan eksikliğine dikkat çekilmelidir.
Abstract
Nowadays urban regeneration projects in Istanbul are far from the sustainability and publicness concepts. Under this perspective, the urban regeneration of Fikirtepe Urban Renewal, Istanbul Finance Center and Kuşdili Projects have been highly discussed. However, these urban regeneration projects spatially intersect with Kurbağalıdere stream, under the publicness perspective and there are no significant spatial relations. Public areas are accepted as important instruments for combatting with spatial segregation. The ongoing rehabilitation projects and plans along the Kurbağalıdere stream can be evaluated as un-holistic, lacking of natural and public areas and considering only the regeneration project’s areas boundaries. These urban regeneration projects in relation with other urban regenerations in Ataşehir and Kadıköy along the Kurbağalıdere stream, do not consider the natural importance of the stream. However, while evaluating the potential public natural urban areas like Kurbağalıdere Watershed, a natural area conservation-based holistic approach seems to be highly important for the sustainability of the city. Under this perspective, the spatial relation between the urban regeneration projects including mega projects like Fikirtepe Urban Renewal Project and Istanbul Finance Center Projects that cause segregation in urban areas and natural areas which are very important for the sustainability of the city, should be addressed to draw attention to lack of publicness and natural areas in the city. In relation to Kurbağalıdere, the spatial evaluations are done using sections at the sub-regions which are determined considering existing large to local scale plans related with Kurbağalıdere and land use analyses maps to discuss the spatial segregation, publicness and importance of protecting natural areas in Istanbul.