Günümüzde çevre ve insan sağlığı odaklı mekânlara son derece ihtiyaç duyuyoruz. “İnsanlar kendilerini çevreye göre şekillendirir, tersi değil” sözünden yola çıkarak, doğayla uyumlu yaşam alanları her geçen gün daha da önem kazanıyor. Yapılandırılmış mekanları şekillendirirken odaklanmamız gereken temel unsurlar, esenliğe ulaşmak için “Sağlık” ve “Sosyal Barış ”tır. Gıdadan sonra sağlığımızın ana belirleyicisi yapılı çevredir.
Kentsel alanlara yapılan göçler, örneğin Çin'in Makao kentinde km²'ye 24.423 kişi gibi uç noktalara ulaşan nüfus yoğunluğunu beraberinde getirmiştir. Yoğunlaşma ve trafik, altyapı, sağlık vb. kentsel sorunların artması yerine, en mantıklı alternatif, nüfusun dengeli bir şekilde yayılabilmesi için kırsalda iş, kültürel ve sosyal fırsatları artıracak stratejiler geliştirmektir. Almanya İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kalkınma modelini merkezi metropoller yerine adem-i merkeziyetçilik üzerine kurmuştur ancak her bölgeyi ve yerleşimi iyi örnek olarak gösteremeyiz. İyi örnekler her zaman doğal, kültürel ve sosyal alanlarıyla güçlü bağları olan topluluklarla ilgilidir. Avusturya'da kırsal bir bölge olan Vorarlberg de sürdürülebilir yaşam için iyi bir örnektir.
Abstract
Today we have the utmost need for places focused on environmental and human health. Deriving from the statement that “people shape themselves according to the environment not the reverse”, living spaces in harmony with nature become more and more important. The principle elements we have to focus on while shaping structured places are “Health” and “Social Peace” in order to reach wellbeing. After food, the main determinant of our health is the built environment.
Immigrations to urban areas brought population density, which reached extremes for example in Macau China as 24.423 people for km². Instead of densification and an increase in urban problems like traffic, infrastructure, health, etc., the most logical alternative is to develop strategies to increase work, cultural and social opportunities in the rural so that the population can be spread in balance. Germany based its development model on decentralization instead of centralized metropolitan areas after World War II, but we cannot refer to every region and settlement as good examples. The good ones are always about communities that have strong bonds with their natural, cultural and social spaces. Also, Vorarlberg, a rural region in Austria, is a good example of sustainable living.