Kamunun Modern Yüzü: İstanbul Belediye Sarayı’nda Uluslararası Üslup’un Temsili
1Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Tarihi Programı
2Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
Mimar.ist Dergi 2025; 25(83): 108-121
DOI: 10.14744/mrst.2025.33042
II. Dünya Savaşı sonrası dönem dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de köklü sosyal, siyasi ve ekonomik değişikliklere sahne olmuştur. Dünya Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği merkezli iki kutba ayrılmış ve çok uzun süre devam edecek olan Soğuk Savaş döneminin başlaması ile birlikte yeni bir dünya düzeni kurulmuştur. Savaşın dışında kalmayı başarabilen Türkiye ise bu yeni dönemde Batı Blok’unun içerisine dahil olmuş ve hem siyasi hem de sosyal alanlarda köklü değişimler geçirmiştir. 1946 yılında çok partili demokratik sisteme geçilmiş, ABD ile başta askeri olmak üzere hemen her konuda ilişkiler kurulmuş ve tüm bu gelişmelerin ışığında toplumsal hayatta ciddi değişiklikler yaşanmaya başlanmıştır. Mimarlık alanında yaşanan en göze çarpan gelişme ise mimarlık mesleğinin devletten bağımsızlaşması ile serbest ekonomik düzende özel mimari ofislerin yavaş yavaş kurulması ve 1940’larda tercih edilen tarihselci yaklaşımların terk dilerek savaş sonrası dönemde yeni adıyla Uluslararası Üslup olarak ivme kazanan modernist yaklaşımların popülerlik kazanması şeklinde olmuştur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında mimarlık pratiğinin ana omurgasını oluşturan eğitim ve kamu yapılarına özellikle 1950’li yıllarda otel, banka, ofis, konut ve fabrika gibi ticari yapı tipleri de eklenmiştir. Bu makalede yukarıda kısaca özetlenen sürecin en göze çarpan ürünlerinden biri olan İstanbul Belediye Sarayı’nı incelenmektedir. 1952 yılında açılan bir ulusal mimarlık yarışması sonucunda Tarihi Yarımada’nın merkezinde inşa edilen İstanbul Belediye Sarayı, II. Dünya Savaşı sonrası dönemde yaşanan siyasal, sosyal ve ekonomik dönüşümün okunabildiği önemli bir yapı olması nedeniyle Türkiye’deki modern mimarlık mirasının en önemli bileşenlerinden biri olarak değerlendirilmelidir.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası Üslup, İstanbul Belediye Sarayı, Modern Mimarlık
The post-World War II era witnessed profound social, political, and economic transformations across the globe, including in Türkiye. As the world became polarized around two superpowers—the United States and the Soviet Union—a new global order emerged with the onset of the Cold War, which would endure for decades. Although Türkiye managed to remain outside the direct conflict of the war, it soon aligned itself with the Western Bloc in the ensuing geopolitical landscape, undergoing significant political and social transformations. In 1946, the country transitioned to a multi-party democratic system, established extensive relations with the United States—particularly in military affairs—and, in light of these developments, began to experience notable changes in everyday life. In the field of architecture, one of the most striking developments was the gradual separation of the architectural profession from state control and the emergence of private architectural practices within a liberal economic framework. This period also witnessed a shift away from the historicist approaches favored during the 1940s, in favor of modernist architectural paradigms—then gaining momentum globally under the label of the "International Style In the early years of the Republic, educational and public buildings formed the backbone of architectural practice; however, by the 1950s, commercial building types such as hotels, banks, offices, residential buildings, and factories were increasingly incorporated into the architectural agenda. This article examines the Istanbul City Hall, one of the most prominent architectural products of the aforementioned period. Constructed in the heart of the Historic Peninsula following a national architectural competition held in 1952, the building should be regarded as a key component of Türkiye's modern architectural heritage, as it embodies the political, social, and economic transformations that defined the post-war era.