Soğuk Savaş sonrası dönemde değişen parametrelere bağlı olarak ortaya çıkan yeni nesil savaşlar ve çatışmalar 2000’li yıllara gelindiğinde düşük yoğunluklu savaşlar olarak artış göstermeye başlamış, farklı nitelikler kazanmıştır. Genel anlamda savaş ve çatışmalar kültür mirasına büyük zararlar vermektedir. Savaş ve çatışma kaynaklı gelişen göç; çatışma ve göçün somut ve somut olmayan kültür mirası üzerindeki etkisi ve göç nedeniyle kültürel birikimde oluşan hafıza kaybı gibi yeni riskleri ve bozulma kaynaklarını doğurmaktadır. Oysa göç olgusuna kültür mirası açısından bakıldığında, göç eden sadece insanlar değil aynı zamanda onların kültürel mirasına dayalı olarak oluşan ve gelişen “kolektif hafıza”dır.
Savaş ve çatışmalar nedeniyle yerinden edilmelerdeki bu artış, uzmanları hem terk edilen yerlerde hem de varış noktalarında kültürel mirasa yönelik riskler üzerine öneriler üretmeye, insan, mekân ve kültürel mirası birlikte düşünmeye/analiz etmeye yöneltiyor. Bu durumda mevcut ve potansiyel riskler nasıl tespit edilmeli ve bu risk ve tehditlere karşı hazırlıklarımız neler olmalıdır? Bu çalışmanın amacı, savaş ve çatışmalar nedeniyle yaşanan göçlerde kültürel mirasın korunması için risk tespiti, analizi ve risk yönetim planının önemini vurgulamaktır.
Abstract
New generation wars and conflicts, which emerged in the post-Cold War period due to changing parameters, started to increase as low-intensity wars in the 2000s and gained different qualities. In general terms, wars and conflicts cause great damage to cultural heritage. Migration caused by war and conflict creates new risks and sources of deterioration such as the impact of conflict and migration on tangible and intangible cultural heritage and the loss of memory in cultural accumulation due to migration. However, when we look at the phenomenon of migration from the perspective of cultural heritage, it is not only people who migrate, but also the “collective memory” that is formed and developed based on their cultural heritage.
This increase in displacement due to war and conflicts leads experts to produce suggestions on the risks to cultural heritage both in abandoned places and at destinations, and to think/analyse human, space and cultural heritage together. In this case, how should existing and potential risks be identified and what should be our preparations against these risks and threats? The aim of this study is to emphasise the importance of risk identification, analysis and risk management plan for the protection of cultural heritage in migration due to war and conflicts.