Bu makale, on dokuzuncu yüzyıldan yirminci yüzyıla uzanan bir gelenek olarak, İstanbul'daki Bizans dönemi mimarisinin Rum-Ortodoks entelektüeller tarafından araştırılmasına odaklanmaktadır. On dokuzuncu yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Osmanlı Rum entelektüellerinin, antik literatürü takip ederek çalışmalarını giderek daha kapsamlı, genişleyen ve kurumsallaşan bir şekilde sürdürdükleri bilinmektedir. Ancak yirminci yüzyılın başında bu çalışmalar, birbiri ardına patlak veren savaşların yıkıcı koşulları, ardından gelen şehrin işgali ve yükselen ulus-devlet bağlamında Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile sekteye uğradı. Hatta bağlamlarını değiştirmek ve Atina'ya taşınmak zorunda kaldılar. Ancak tüm bu koşullara rağmen İstanbul'da kalmış olan kentin Rum nüfusundan bazı araştırmacılar bu konudaki çalışmalarına devam edeceklerdi. Bu kısa makale kapsamında bu akademisyenlere ve eserlerine kısaca değinilecek, o dönemde İstanbul'daki Bizans çalışmaları kapsamındaki konumları incelenecektir.
Abstract
This article focuses on the research of the Byzantine period architecture in Istanbul by the Greek-Orthodox intellectuals, a tradition extending from the nineteenth century to the twentieth century. It is known that since the first quarter of the nineteenth century, Ottoman Greek intellectuals, following the antiquarian literature, continued their work in an increasingly comprehensive, expanding, and institutionalized manner. However, at the beginning of the twentieth century, these studies were interrupted by the devastating conditions of the wars that broke out one after another, the occupation of the city that followed, and the collapse of the Ottoman Empire and the establishment of the Republic of Turkey within the context of the rising nation-state. They even had to change their context and move to Athens. However, despite all these conditions, some researchers among the Greek population of the city who had stayed in Istanbul would continue to their studies on this subject. Within the scope of this short article, these scholars and their works will be briefly mentioned, and their positions within the scope of Byzantine studies in Istanbul at that time will be examined.